Gökyüzünde Şölen
7.Ağustos.2010:
Pluto(Oğlak), Uranüs - Jüpiter(Koç), Satürn - Mars
-Venüs(Terazi) ve Ay(Yengeç) öncü burçlarda büyük bir T-kare
oluşturuyorlar ve buna “büyük yenilikler hareketi”
adını verebiliriz. Büyük Yenilik Hareketleri
ruhsal-fiziksel-bedensel tüm enerjileri harekete geçirir ve
adeta bir metafor başlatır. Ruhtaki ve bedendeki saklı
enerjiler açığa çıkmak ve yansıma yapmak ister. Tıpkı
gökyüzündeki yıldızlar gibi…
2010
yılı, gezegenlerin yeni diziliş konumlarıyla birlikte,
belirsizliklerin biteceğini, çok hızlı değişim ve yenilenme
hareketlerinin, yeni başlangıçların oluşacağının müjdesini
veriyor. Bu hem zorlu ve hem de işlerimizi kolaylaştırıcı çok
farklı düzeyde, belki de bugüne kadar hiç karşılaşmadığımız
tarzda yeni olaylar dizisi kapıda, bizi bekliyor demektir.
Hayli şaşırtıcı bir yılla karşı karşıyayız. Özellikle ışık
işçileri için hareket ve faaliyetlerinde daha nihai, kesin
sonuçlar alacakları pozitif ve ışıklı bir dönemin ilk
başlangıcı diyebiliriz.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, 2010 oluşan
gezegen etkilerinin de katkılarıyla kendimizle yüzleşme
cesaretimiz daha ön plana çıkacak, içimizdeki ve çevremizdeki
karanlıkları aydınlatmak arzusunu harekete geçirecek, hangi
yöne gitmek istediğimizi daha net görebileceğiz. 2010 yılı
aynı zamanda kim olduğumuzu araştırmak isteyeceğimiz, yaşam
programlarımızı gerçekleştirmenin önemini fark edeceğimiz,
bedensel-fiziksel ve yaşamsal alanlarda, radikal değişimlerin
ön plana çıkacağı bir sürecin başlamasını da tetikleyecek.
Doğum haritalarının uygunluğuna göre pek çok insanın yıllardır
sürüncemede kalmış, ev, iş, eş, eğitim, bireysel gelişim hatta
ülke değiştirme gibi temel yaşamsal konularında kalıcı
çözümlemeler olacak ama tabii genel anlatımlar yerine bu tip
kişisel büyük değişimlerde özel olarak sadece o kişinin doğum
haritasının incelenmesi ve ona göre yeni kararlar alınması,
‘Büyük
Yenilikler Hareketi’ne
de doğru bir uyumlanma pratiği olacaktır.
Özellikle öncü burçlar olan,
Oğlak,
Koç,
Terazi ve
Yengeçler,
kendi yaşam planlarına uygun olarak verimli olacakları
alanlarda öncü konumlara geçecekler ve bazı değişimleri
başlatacaklar. Öncü burçların asıl özelliği, bu tip büyük
yenilik hareketlerinin başlamasında kendi yaşamsal konumlarına
uygun ilk hareketi verici etkileri, hem görünende hem
görünmeyende çok rahat taşımaları ve yaymalarıdır. Gözle
görülmeyen yayınlar enerji düzeyindedir. Ruhsal ve fiziksel
hatta gezegensel Enerjilerle ile ilgili konular bu yıldan
itibaren daha da çok gündeme geliyor.
Evrenin temelinde
“enerji”
vardır. Her şey enerjidir aslında.
Enerji,
kendini bir
“titreşim”
ve
“dalga boyu”
şeklinde ortaya koyar. Var olan her şey gibi insan da bir
enerji ve belirli bir dalga boyudur. Aslında kendimizi sadece
et, kan ve kemikten oluşan bir fizik beden olarak ifade
etmiyoruz. İnsan enerji düzeyinde de sürekli bir yayın
halindedir bu yayınımı suya atılan bir taş gibi, çevresinde
halkalar ve dalgalar oluşturur. Bu halkaların birbirleriyle
olan girişimleri kimi yerlerde yükselen, kimi yerlerde de
alçalan dalga desenlerinin meydana gelmesine yol açar. Bu
dalga desenlerine
“hologram”
denir. Beynimiz de tıpkı evrendeki bütün cisimler gibi
“holografik”
bir işletim sistemine sahip. Dalga boyları ve onların
birbirleriyle kesişip-girişerek oluşturdukları
“bilgi
hologramları”
aracılığıyla faaliyet gösteriyor. “Holografik
Beyin Teknikleri”,
beynin işletim sistemi üzerinde bilinçli etkilerde bulunmak ve
“bilincimizi”
istediğimiz şekilde
“yönetip-yönlendirmek”
anlamına geliyor. 2010 yılından sonra ‘Hologram’ ve holografik
bütünlük gibi konuların gündelik yaşamda daha fazla kullanım
alanına girmesi gibi; temel anlayışlarımızda pek çok yenilik
yaratacak yeni bilgi hareketleriyle ve haberleriyle
karşılaşmaya hazır olalım, şaşırmayalım!
Mikro da ne
varsa aynısı da makroda olduğu için gezegenlerin de bizleri
etkileyen bu tip yayınımları vardır ve T kare gibi bazı özel
konumlar özellikle çarpıcı etkiler yaratırlar. Bu yıl bu
etkileri hem kendi yaşamımızda hem de toplumsal düzeyde hep
birlikte yaşama ve gözleme şansımız var.
2010’da Holistik-Bütünsel İnsan Modelinin İlk Örnekleri
Oluşuyor
Büyük Yenilik Hareketleri ilk çıkışları itibariyle evrensel
değerler taşırlar ve doğal yollarla egoyu denetim altına
alırlar. Tüm holistik bilgiler, sadece ben diyerek yürümenin
zorluğunu ve egonun ağırlığını anlatıyorlar. Bu tip yeni bilgi
akışlarıyla akan bireylerin fazla zorlanmadan doğal denetim
sistemlerini harekete geçirmeleri mümkündür. Özellikle 2010
yılında
‘Gezegen
Enerjileri’nin
diziliş ve akış şekli buna izin vermektedir. Bu yıldan
itibaren her türlü olayı kendi çıkarlarına göre değerlendiren
insan modelleri demode oluyor.
“Ben
yerine biz demeyi bilen, kendini düşündüğü kadar bir başkasını
da düşünen holistik insan modeline hızlı bir geçiş var.”
Günlük gazetelerde bile bu konulara ait haberler yer almaya
başladı bile… Tüm bunlar yenilik haberleridir, dikkatli okumak
ve araştırmakta herkes için yarar vardır. Yeni bir bakış açısı
ve bilgilendirme sistemi uzun yıllardır devrede ama bu yıl
değişik bir patlama yaşanması da söz konusu.
Ezoterik, astrolojik ve spiritüel bilgilere göre,
“Holistik
insan”,
egonun dar sınırlarını aşan ve evrensel düzenle aynı frekansta
titreşebilen insandır. Diğerlerine göre ruhsal yeteneklerini
ve duyular dışı algılarını daha fazla kullanır. Bir
eleştiriyle karşılaşınca bunu
“kendini
geliştirme fırsatı”
olarak değerlendirir. Kimseye ve hiçbir olaya kızmaz. “Bu,
benim başıma neden geldi?” diye düşünür. Tipik söylemi,
“Ben
nedenleri anlayarak bu başıma geleni değiştirebilirim, süreyi
kısaltabilirim, sorunu aşabilirim, kendime de başkalarına da
faydalı olabilirim”
şeklindedir.
Özellikleri
1.
Duyular Dışı Algılama kapasiteleri gelişkindir.
2.
Ruhsal ve Psişik yeteneklerini ve beyin kapasitelerini
mümkün olduğunca fazla kullanırlar.
3.
Ruh ve bedenlerinin enerji düzeyini ve titreşimlerini
yükseltmeyi bilirler, beş duyunun dışına kolaylıkla taşarlar.
4.
Farkındalığı yüksektir, bilincini, zihnini(düşünce
sistemini) beynini yönlendirmeye önem verir ve teknik
kullanır.
5.
Holografik bir anlayışla, kendisinin de bir mikrokozmos
olduğunu bilir ve sürekli kapasitesini geliştirmeye çalışır.
6.
Evrensel “Bir”lik ve “Bütünsellik” olgusunu yüksek bir
farkındalıkla hissetmeye çalışır ve bireysel yararlarının her
şeyin yararına ve iyiliğine olduğunun şuurundadır.
7.
Pozitif ve olumlu bir insan olmak onun için görev
değil, yaşanması gerekli bir haldir.
8.
Günlük yaşamda karşılaştığı olayları pozitif ya da
negatif diye değerlendirmek yerine kuantum mantığıyla ikili
düşünür ve zıtları birlemeye, olaylara kartal bakışıyla
bakmaya çalışır.
9.
Karşılaştığı insanların ve olayların ona bir şeyler
öğretmek ve onun deneyimlerini zenginleştirmek için orada
olduklarını, süreç bittiğinden her şeyin değişeceğini iyi
bilir ve yaşamının sorumluluğunu yüklenir.
10. Evrensel sır olarak kabul edilen bilgilerin doğal,
anlaşılabilir ve uygulanabilir yasalar olduğunu hissetmeye
başlar ve kendine göre pratikler yapar.
11. Holistik insan, iletişime çok önem verir. İletişim
tekniklerini doğru kullanır. Beden dili, sözel anlatım,
düşünce yayını, enerji dengeleri gibi temel bireysel gelişim
konularına önem verir.
12.
Spiritüel ve dünyasal lisans eğitimlerini, bilimi,
okumayı, araştırmayı ve sürekli kendini geliştirmeyi ciddiye
alır.
13.
Eski kalıpları kullanmaz, soruları açıklayarak
yanıtlar, karşısındakini ikna etmek ister ama zorlamaz. Ceza
yöntemlerini kullanmaz, farkındalığa değer verir. Sorgulamayan
itaati ciddiye almaz. Anlamak ve anlaşılmak ister.
14. Modern bir Yunus gibidir. Varlığa ve yokluğa sevinmek
ya da üzülmek yerine gerekenin yapılmasını daha fazla önemser.
15. Yeni bir dönemin ve yeni bir başlangıcın,
ruhsallıkla-bilim arasında kurulacak meta köprülerle
atılacağını ve meta bilimin önemini bilir. Metapsişikle, bilim
arasındaki köprüleri kurmak için kendi de
düşünsel-sözsel-eylemsel aktivitelerde bulunur.
2010’ da Gökyüzü Hareketlerine göre Enerjilerin Bedendeki
Yansımaları
Bu dönem itibariyle hem enerjetik hem de fizik bedende de bazı
yansımaların olması doğaldır. Bedensel ağrı ve sızılarda
özellikle sırt, bel ve boyun belgesinde artış olabilir… Bu
ağrılara yaşadığımız yoğun olayların verdiği sarsıcı etkiler
neden oluyor olabilir, sarsıcı olay bizde kökül bir değişim ve
yeni bir anlayış yarattığı için DNA değişimine de neden
oluyor. Bu ağrılar geçicidir.
Zaman
zaman nedensiz derin bir üzüntü duyulabilir. Geçmişin geride
bırakılması böyle bir hüzne neden olabilir. Tıpkı eski evden
yeni bir eve taşınırken geride bıraktıklarımız için
üzüldüğümüz gibi, geçmiş yaşamlarla da vedalaşmak üzüntüye yol
açıyor. Bu üzüntü geçicidir. Fazla uzatmamak gerekir. Yeni her
zaman daha iyidir. Ara ara
nedensiz gözyaşlarına boğulsanız şaşırmayın. Ağlamak iyi gelir
ve sağlığa da yararlıdır. Ayrıca eski enerjiler bu yolla
dışarı atılır. Bu da geçici bir durumdur.
Uyku düzeniniz bir süreliğine bozulabilir hemen ilaca
sarılmayın bu geçici bir durumdur. Geceleri belli saatlerde
uyanabilirsiniz ve kafanızdaki binbir konu sizi hayli meşgul
edebilir. Tekrar uyumak için kendinizi sıkmayın daha zor olur.
Kalkıp hoşunuza giden bir şeyle meşgul olabilir, ılık bir
şeyler içebilirsiniz.
Bu ara
sık sık kabus görüyor olabilirsiniz. Savaşlar, katliamın yanı
sıra korkunç varlıklar tarafından takip edildiğinizi
rüyalarınızda görüyorsanız gerçek olduğunu sanmayın. Çünkü
kelimenin tam anlamıyla eski enerjiyi üzerinizden atıyorsunuz.
Savaş, katliam, takip edilme ve korkunç yaratıklar tam da
bunun sembolüdür. Korkmayın, bu durum da bir süre sonra
düzelecektir.
İnsanlarla birlikteyken bile yalnızlık hissiniz varsa bu da
yenilenmenin bir işareti... Bir süredir kendinizi yalnız ve
insanlardan "ayrı" bırakılmış hissediyor olabilirsiniz. Ayrıca
kalabalıklara girmeyi de istemiyor olabilirsiniz. Yalnızlıktan
ne kadar bunalsanız da, insanlarla bir arada olmak da
içinizden gelmiyor olabilir. Bu da geçici. İçinizdeki boşluk,
sevgi ve ışıkla bir süre sonra yeniden dolacak. Yeni
insanlarla tanışacak, başka şeyler konuşuyor olacaksınız. Bu
sizi daha mutlu edecek…
Coşku ve
tutkunuzu da bir süreliğine yitirmiş olabilirsiniz. Her şeye
karşı kayıtsız olduğunuz hatta yaşamınızı dondurulmuş gibi
hissettiğiniz bir dönemden geçiyor olabilirsizin.
Endişelenmeyin, her şey yolunda. "Hiçbir şey yapmak
istememe"nin tadını çıkarın. İmkanınız varsa seyahate çıkın.
Çünkü bu da geçici. Bu tıpkı kişisel bilgisayarınızın yeniden
yüklenmesine benzer. Bilgisayarı yeniden daha karmaşık bir
programla yüklemek için önce kapamak, ardından açmak gerekir.
Siz de şu anda o nedenle devreleri kısa bir süreliğini
kapatmış bulunuyorsunuz.
Yönünü
tayin edememe duygusu. Bazen kendinizi yeterince bu dünyaya
ait değilmişsiniz gibi hissedebilirsiniz. Ya da kelimenin
gerçek anlamıyla yeterince ayaklarınızın yere basmadığını, iki
boyut arasında kıstırılıp kaldığınız hissine kapılabilirsiniz.
Bu gerçekten de mekân anlamında öyledir. Labirentte kalmak ve
hep aynı noktaya çıkmak duygusu verir. Merak etmeyin bu da
geçici ve bu döneme ait özel bir durumdur. Yenilenmeyi işaret
eder. Şuurunuz (bilinciniz) yeni enerjideki geçişi
deneyimlerken, bedeniniz dünyada asılıymış gibi ya da yönünü
ve çıkışı bulamıyormuş gibi kalabilir. Bedene ve bu mekana
yeterince odaklanmak için ormanda yürüyüşler yapmak ya da
doğada zaman geçirmek, nefes uygulamaları yapmak önerilir.
Aile ve
akrabalarla olan sorunlarınızda köklü çözülmeler olabilir ve
eskisi kadar bağlı ve bağımlı olmadığınızı fark edebilirsiniz,
bu sizi şaşırtmasın. Karmalarınız nedeniyle aile ve
akrabalarla aranızda bağlar vardı. Ancak bu karmalar
çözülürken yani bazı olayların asıl nedenleri ortaya çıkarken
aile ve akraba ilişkilerindeki sorunların da çözülmesi çok
normal. Kendinizi aile ve arkadaşlarınızdan uzaklaşıyor gibi
hissedebilirsiniz. Bu da geçici. Korkmayın. Yakın bir zamanda
söz konusu kişilerle farklı bir düzeyde yeni bağlar
kurabilirsiniz. Ancak bu kez söz konusu ilişkiler eski
takıntılarından arınmış ve yeni enerjiyle beslenmiş daha
gerçek bağlar olacak. Bazılarının da devreden çıkması çok
normal. Öncelikle kendine dürüst olmayı gerektiren bu dönemde,
kiminle görüşüp görüşmeyeceğinizi de yine aynı kararlılıkla
siz bulmalısınız.
Mesleki
kariyerinizde ani değişimler olabilir. Bu son zamanlarda çok
yaygın bir durumdur. Siz değiştiğiniz için çevreniz de
değişiyor. Kendinize nasıl uygun bir iş bulacaksınız diye
sakın dert etmeyin. Bu da geçici bir durum. Şu anda geçiş
dönemini deneyimliyorsunuz. Hayal ettiğiniz ve o çok
istediğiniz işi bulana kadar farklı farklı iş kollarında
kendini çalışıyor bulabilirsiniz tüm bunlar deneyimleri
zenginleştirmek ve gerçekte ne istediğinizi bulmanızı sağlamak
için yaşanıyor olacaktır.
Kendi
kendine yapılan içsel söyleşilerde artış olabilir. Son
zamanlarda kendinizi kendinizle sık sık söyleşirken
yakalayabilirsiniz, sakın şaşırmayın. "İç"inizle yani asıl
kendinizle yeni bir iletişim şekli yaratıyorsunuz. Bu içinizle
söyleşiler, aysbergin görünen tarafıdır. Bu içsel konuşmalar
gittikçe derinleşecek ve akıcı hale gelecek ve
farkındalıklarınızın arttığını göreceksiniz. Olaylar
arasındaki bağlantıları daha rahat keşfedeceksiniz. Merak etme
çıldırmıyorsunuz, siz yeni enerjileri kullanmaya
başlıyorsunuz.
Özlem
duygusu. Bu belki de hepimizi en çok zorlayan ve en güçlü
meydan okumalardan biridir. İçimizde taa derinlerde yuvaya
dönmeyi isteyen bir duyguyu zapt etmek bazen güçleşir.. .Bu
sadece sessizce yuvaya dönmek isteyen yönünüzün hasretidir.
Yani özüne dönmek ve gerçek kendin olmak, kararlarını otomatik
etkiler olmadan asıl kimliğiyle almak arzusu ve Hakikate
duyulan özlem böyle derin bir hüzün yaratabilir. Buna yuvaya
dönüş de denebilir. Burada, dünya üzerinde yeni bir göreve
hazır olup olmadığınız sorun kendinize? Yeni enerjiye kök
salmak için karşılaşacağın meydan okumalara hazır mısınız?
Evet! Tabii ki hazırım diyorsanız artık içsel benliğinizle ya
da diğer adıyla üstün benliğinizle karşılaşmaya ve gerçeği
yalansız dolansız yaşamaya hazırsınız demektir.
Düşünce
gücümüzle, atomaltı parçacık düzeyine kadar inip, kuantum
etkileri harekete geçirekek dalga-parçaçık yani soyut-somut,
ruh-madde, pozitif-negatif, siyah-beyaz dengesinde yeni seçim
olasılıkları yaratabilir ya da ikili bir mantık sistemi
kullanarak, olayların üzerinde kalmayı başarabiliriz. Her
negatif olayın diğer uçta mutlaka bir pozitif yönü olduğunu
bilmek günümüz insanı için Polyanna’cılık sayılmıyor. Aksine
bu tip olumlu ve umuda yönelik düşünceler yeni fizikle de
besleniyor. 2010 yılında sadece bize ait olacak ve yeni
farkındalıklar yaşadığımızı hepimiz öyle ya da böyle
hissedeceğiz.
Özgür ve yenilikten hoşlanan kişiler için hayli farklı bir
dönem başlıyor. Gökyüzündeki T yapan kare açının ne anlama
geldiğini daha yakından hissetmek ve gözlemlemek için hepimize
yeni bir fırsat doğuyor. Bizden başkalarının da bu geçiş
döneminde yeni enerjiye sıçraması için hepimize ihtiyaçları
var. Başkalarının eski enerjiden yeni enerjiye atlamayı göze
almış "insan" modellerine olan gereksinimlerini göz ardı
etmemiz gerekiyor. Artık hiçbir sadece kendimiz için değil,
hepimiz için yani ben yerine biz demenin ne anlama geldiğini
bize anlatacak hem güzel, hem zorlu, hem şaşırtıcı olaylar
dizisiyle bakalım neler gözlemleyeceğimiz ve ne tür zengin
deneyimler yaşayacağız?
“Yeni yıl bir bahar mevsimi gibi değerlendirilebilir. Yeni
filizlenmelere, meyvelenmelere kapının daha da çok aralanacağı
bir yıl olacak. Kendi içinizde, kendi çevrenizde ve toplumda
bununla ilgili pekçok yeniliğe şahit olacaksınız, yeni
tesirlerin, yeni enerjilerin yoğun bir şekilde akacağı bir yıl
geliyor...”
2010
yılındaki “Gökyüzü Şöleni”ni bireysel yaşamımız için
bir şölene, umuda çevirmek, yenilikleri gözlemlemek ve
dışarıdan acı bile görünseler kendimizdeki, çevremizdeki ve
toplumlardaki değişimler için sevinmek ya da üzülmek bizim
elimizde!... |