Ön-Türk
kültürünün Gök Tengri inancını birçok kültürde bulduk. Kadim
Mısırda Oziris, kadim Yunanda Zeus ve kadim kuzey Avrupa
toplumlarında (Viking, Fin ve Norveç kültürlerinde) Odin
eşdeğer tanrılardır. Odin de tüm tanrıların babası kabul
edilir ve gökte valhalla denilen mitolojik bölgede yaşamıştır.
Odinin bir diğer adı da /Alfadir/ olup İngilizce All father
(herkesin babası) demektir. Odinin
diğer adları OTHİNN ve
WODAN olup her iki isim Ön-Türkçe ile
ilişkili gibi görünüyor. OT-İNN şeklinde ayrıldığında /gökten
inen ateş/ demektir. Yani Odin gökten şimşek ve yıldırım
yağdıran tanrıdır. Veya İN kök sözcüğü insan demek olduğundan
/Ateş insan/ anlamı ortaya çıkar ki bu da Güneş Tanrı ile
örtüşür. İkinci isim
olan WODAN ise OD-DAN yani ateşten oluşmuş demek oluyor ki bu
da güneş ile bir bağlantıya işaret ediyor. Zaten, İngilizce
WOOD = ODUN demek olmaktadır, ki bu da görüşüme ayrı bir
destek olmaktadır. Bir diğer yaklaşım W harfi çift U
olduğundan ve İngilizce /double U/ olarak okunduğundan W harfi
uzatılmış bir U sesidir. Yani, W = UU olmaktadır. Araya bir L
sesi eklendiğinde W = ULU olur. Böylece WODAN, WOTAN =
ULU-OT-DAN = Kutsal ateşten veya /güneş tanrı/ demek oluyor.
Resimde
Odin tahtında otururken görülüyor. Başının üstünde bir kuş ve
iki yanda iki karga bulunuyor. Başı üzerindeki kuş onun göksel
özelliği oluyor. İki karga ise dünyada olup bitenleri duyup
ona anlatıyorlar. Yanındaki kurtlar Freki ve Geri isimli olup
Odinin koruyucusu durumundadırlar. Kolunun altında duran
mızrak hedefinden asla şaşmayan bir mızrak olup yıldırımı
simgeliyor. Çünkü ateş veya güneş tanrı gökten yalnız ateş
fırlatabilir. O da yıldırımdır. Bu resim
tümüyle şaman kültürünü tanımlıyor. Haber veren kargalar ve
koruyan kurtlar şaman simgeleridir. Ateş ve güneş de şaman
simgesidir. Tahtta oturması da onun tanrılar tanrısı olduğuna
işarettir. Attığı mızrağın daima yerini bulması adaletli tanrı
olduğunu gösterir.
Yandaki
şekilde
ise görülen simge tengri simgesi olduğunu sanıyorsunuz.
Haklısınız, ama simgenin adı /Odin haçı/dır. Odin
Hıristiyanlık
kuzey Avrupa’ya ulaşmadan çok önce bir göksel tanrı idi. Onun
simgesi de Hıristiyan haçının ortaya çıkışından çok daha önceki
yüzyıllarda vardı ve tüm Viking eserlerinde taşa kazılmış
olarak bulunmuştur. OTHİNN adının ilk hecesindeki OT sesinin
bir tesadüf olmadığını Tengri damgası olan Odin haçından
anlıyoruz. Ön-Türkçe
ateşe, tüm
görünen evrene de ON
denirdi. Türklerin ON OĞUZ federasyonu olduğundan söz edilir
ve 10 tane boydan oluşmuş bir OĞUZ federasyon olduğu sanılır.
Benim görüşüm bu inanın yanlış olduğudur. On Oğuz veya
ON-OK-UZ /evrene
ait Oklarız/ demektir. Keza DOKUZ OĞUZLAR, 9 tane boydan
oluşmuş bir federasyon olmayıp
OT-OK-UZ yani
/ateşe ait O’larız/ demektir. Burada yine, zaman içinde, bir
değişim olmuş OT-OK-UZ , TOKUZ , DOKUZ değişimine uğramıştır.
Keza ÜÇ OĞUZ boyları 3 tane boyu ifade etmiyor, sadece
UÇ-OK-UZ, yani /UÇ
Oklarıyız/ (UÇ tepede duran, en yüksek olan) anlamını taşıyor. UÇ
hem Uçmak
eylemini hem de
Tepe
kavramını içermektedir. /Uçmak/ derken kamların manevi
uçuşları kast edilmektedir. Zira kamlar tedavi yöntemlerini
kendileri karar vermezler, daima ruhlara (tanrılarına)
danışırlardı. Yani, bir çeşit aracı durumunda idiler. Bu
bakımdan gök yüzüne manevi uçuşlar yaparak OZ'laşırlardı. Daha
sonraları batıya göçler sonucunda
uçan melek kavramı
batı kültürüne geçmiştir. Güneş veya
daha doğru ifadesi ile
evren ON => 10 sayısına dönüşmüştür. ON sesindeki O
sesi ve damgası aynı zamanda Latin ve Yunan alfabelerine O
harfi olarak geçmiştir. Arapların sayılarından 10 aslında l-O
yani, elif-O (tek
O) veya /Gök
tanrı tektir/ anlamını içermektedir. Aynı
mantıkla 9 sayısı da bir yuvarlak (güneş) ve aşağı doğru
kıvrılan bir uzantı olup, OTOKUZ /biz güneşten yer yüzüne
inmiş ateşten OKlarız/ kavramını içerir. Zira ateş güneşin yer
yüzündeki imgesi olmaktadır. Kavramları
simgelerle (damgalarla) ve sayılarla ifade etmek, belirtmek,
düşüncesi Türklere aittir. Bu derece soyut düşünen bir kültüre
batılıların /ilkel göçebe kültürü/ demeleri sadece bu
kavramları kendileri üretmemiş olmalarından dolayıdır.
Görülüyor ki hem harflerin hem de sayıların kökeninde ön-Türk
kültürü vardır. Sırası gelmişken biraz da diğer dillerde 1
sayısına ne dendiğine bakalım: Eski
Almanca : Ainaz (tek), Eski İngilizce : Aan veya Ein , Modern
İngilizce : One (uan yani ON) Modern
Almanca: Ein (ayn) on => oan => ayn, Hollandaca : Een (on =>
an => een), MAYA dilinde: Hun veya GHUN (gün), Fransızca : Un
(on => un okunuşu ön), Oksitan (Güney Fransa dili) : Un,
Provesal veya Vaudois (Güney Fransa dili) : On, İsveççe : En,
Latince : Unus (Onuz => yani biz ON’uz), İtalyanca : Uno,
Venedik İtalyancası : On, İrlanda Keltçesi : Oin, İskoç
Keltçesi : Aon Yunanca :
Ena, Rusça : Odin (Adin). BİR
anlamına gelen tüm bu sözcüklerin kökeninde ON kök sözcüğü
bulunmaktadır.
|