Kadim Bilgelik

                   Maya-Mısır-Asya-Anadolu Ortak Kültürü  38

WWW.ASTROSET.COM

ETRÜSK ZARINDAKİ YAZILAR

Doç. Dr. Haluk BERKMEN

  Etrüsk konusu bitmez, çünkü hala çözüm bekleyen pek çok yazıt var. Size burada bir Etrüsk zarından söz edeceğim ve kendi yorumumu sunacağım. Kayıp Yazılar ve Diller adlı kitabında J. Friedrich şöyle diyor:
Zarlar üzerine işaretlenmiş sözcüklerin okunuşlarındaki 6 rakam, hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın birden altıya kadar sıralanmış şifreler içerdiğinden, bu konuda tam bir literatürün doğmasına yol açmıştır. Ama burada, bunların nasıl bir sıra takip edebilecekleriyle ilgili, bugün dahi hâla kesin olarak çözümlenmemiş güç bir sorun ortaya çıkmaktadır.


Etrüsk zarındaki yazılar

  Bu zarlar üzerinde yapılmış iki yorumu yukarıdaki resim de görüyoruz. Solda Larissa Bonfante adlı bir Etrüsk uzmanının yorumu ve ortada Selahi Diker (Türk Dilinin Beş bin Yılı, sayfa 129) adlı Türk dil uzmanının yorumu görülüyor. Sağda ise benim yorumum var.
  Öncelikle, ben şu soruyu kendime sordum: Eğer bir zar yapsam sayı kazımak mı daha kolay yoksa sayının adını mı yazmak daha kolay. Örneğin /dört/ mü yazmak kolay, yoksa 4 mü? Elbette ki sayıyı kazımak kolay. Üstelik, o dönemde okuma yazma bilenlerin sayısı çok azdı. Sayıyı tanımak elbette ki yazıyı okumaktan kolay olduğuna göre, ne diye yazı kullanmak gereğini duydular?
  Bu soruların yanıtını şöyle verdim. Bu zarda yazanlar kesinlikle rakam değil. Bir fiil veya emir olabilir. Türkçe olarak okunuşun sağdan sola olduğu göz önüne alınırsa ilk okunan sözcük. İki harften oluşan
sözcüğü. Çünkü Etrüsk abecesinde ), g harfi olup l düz çizgisi de i harfidir. Genelde Y sesi bir dolgu sesi olup Türkçeye sonradan girmiştir. Bugün /giy/ diye yazdığımız sözcüğün aslı /Gi/dir.
  Zarın tam aksi yüzüne o emrin tam aksi yazılmış olması gerek. Bu sözcük de
sözüdür. Fakat bu sefer soldan sağa yazılmıştır. Çünkü Etrüsk yazıtlarında yön o kadar önemli değildi. Genelde sağdan sola yazsalar da bazen Bustrofedon denen bir tarlayı sürer gibi iki yönlü yazıtlar bulunmuştur.

  Zardaki karşıt yüzler Resim de karşıt yüzlerdeki yazılar görülüyor. Diğer karşıt yüzlerde şu ikili emirler bulunuyor. Sağdan sola KAL ve soldan sağa KAÇ. Dikkat ederseniz KAÇ sözündeki Ç sesini vere damgası olup üç kollu  bir M harfine benzer. (Bkz. Güneş Tanrı ve Kuş Ülkesinin Tanrıçaları adlı 19 sayılı yazım)
  İtalya'nın kuzeyinde, bugünkü Avusturya Alplerinde bulunmuş olan Ötzi mumyasının omzunda bir UÇ damgası var ve bu damga onun yönetici olduğunu belirtir. İtalya'nın kuzeyi o dönemde tümüyle Etrüsk halkına aitti ve ALP adını da koyan Ön-Türk kökenli Etrüsk milletidir. Dolayısıyla, Ötztal (Ötz tepesi) bir Etrüsk yerleşim bölgesi idi.
Etrüsklerin yazı tarzında K harfi hem ucu aşağı bakan bir ok şeklinde, hem de görüldüğü gibi   uçları düz bir ok şeklinde yazılmıştır. Bu iki işaret çoğu zaman farklı sanılsa da verdiği ses K sesidir. Diğer iki yüzde Sağdan sola HÜLTH ve soldan sağa ALTH okunuyor. O harfine benzeyen işaret TH olarak okunuyor. Bu işaretin TENGRİ damgasındaki daire ile ilişkisi var. Bu konuda uzunca bir açıklama yapmıştım
.
(Bkz. Mayalarda Dil-Din-Mimarı adlı  4 sayılı yazım)
  L harfine benzeyen işaret AL veya UL damgasıdır ve TH damgası ile birlikte ALTH yani ALT olur. Bu bir emir olduğuna göre kanımca güreş ile ilişkilidir. Keza karşı yüzdeki HÜLTH de ÜST demek oluyor. Etrüskler Ön-Türk olduklarına göre Asya kökenli güreş sporunu elbette ki yaygın olarak uyguluyorlardı. Güreşçiler yenişemeyince zar atılıyor ve güreş devam ediyordu. Bu bakımdan zardaki emirleri bir kere daha gözden geçirelim.
KAL: Ayakta kal ve güreşe devam et.
KAÇ: Hakem işaret verince kaçmaya başla.
GİY Güreş kıyafetinle güreşe devam et.
AÇ: Güreş kıyafetini çıkar ve çıplak güreşe devam et.
HÜLTH: Güreşe üstte devam et.
ALTH: Güreşe altta devam et.


Etrüsk Güreş Tablosu

  Romalıların Greko-Romen adını verdikleri ve bugün dahi belden yukarı yapılan güreş tarzı Etrüsklerden alıntı bir spordur. Bu durumu kanıtlayan  resim her şeyi anlatmaktadır. Böylece sadece zardaki yazıları okumakla kalmadım, aynı zamanda bu zarın ne zaman ve nerede kullanıldığını da açıklamış oldum.

<< önceki yazı

sonraki yazı >>

 

© Astroset 2004-2010