Asya kıtasından yola çıkıp dört
bir yana dağılan toplumların yazılarından ve inançlarından söz
ettim. Bu insanlar inançlarını resimler ve damgalar şeklinde
kayalara kazımışlardı. Fakat, sadece kayalara ve mağara
duvarlarına kazımakla kalmamışlar, ayrıca kendi yüzlerine ve
vücutlarının değişik bölgelerine dövmeler yaptırarak kutsal
simgeleri yaşamları boyunca taşımışlardır. Böylece, özel
yetenek sahibi olduklarını hem çevrelerindeki insanlara
bildirmeyi, hem de tanrılarının desteğini sağlamayı
amaçlamışlardı. Amerika kıtasındaki ‘kızılderili’ savaşçıların
yüzlerini savaşa girmeden boyadıklarını hepimiz biliriz. Keza
Pikt adı ile
bilinen halkın da aynı şekilde savaşa girmeden yüzlerini
boyadıkları görüşü hakimdir.
(Bkz.
54 sayılı Pikt dili ve yazısı başlıklı yazım)
Gerek yüz boyamak, gerekse yüze ve vücuda dövme yaptırmak,
Ön-Türk kültürüne ait olan şaman geleneği ile yakın ilişkisi
bulunmaktadır.
Altay dağlarında
Pazırık bölgesinde
birçok kurgan bulunmaktadır. Soğuk iklim dolayısıyla bu
kurganlara gömülmüş olanların cesedi günümüze kadar bozulmadan
kalabilmişlerdir. Bölgedeki
Ukok tepesindeki kurganlardan birinde sol omzunda
bir geyik dövmesi bulunan bir kadın cesedi ortaya
çıkarılmıştır. Alttaki resimde omuzdaki dövme ve resmin
sağında bu dövmenin çizimi görülmektedir.
(Kaynak:
National Geographic, Ekim 1994, Cilt 186, sayı 4, sayfa 80)
Bu kurgan alttaki haritada [1]
ile gösterilen bölgede bulunmaktadır.
Ön-Türk toplumlarının yöneticilerini
gömmek için yüksek tepeleri seçmiş olmaları ve oralarda kurgan
denen özel tür mezarlar kazmış olmaları, onların güneşe ve
göğe vermiş oldukları önemin bir göstergesidir.
(Bkz.
21 ve 26 sayılı yazılarım)
Altay dağlık bölgesinden
kuzey-doğuya doğru göç eden Ön-Türk toplumları Amerika
kıtasına geçmekle kalmamış, oradan
Grönland adasına kadar
uzanmışlardır. Alttaki haritada kuzey-doğu dağılımı
görülmektedir.
Yukarıda gösterilmiş olan üç bölgeye
yerleşmiş olan insanların dil yapısı dışında ortak bir yönleri
daha vardı. O da, her üç bölgedeki insanların yüzlerine ve
vücutlarına dövme yaptırmış olduklarıdır. Alttaki resimde
göğsünde ve kollarında dövmeleri bulunan
(haritada
2. bölge) bir
yerli görülmektedir. Bu dövmelerin süs için yapılmamış
olduklarını ve bir çeşit kayıt sistemi olduklarını şahsın
kendisi söylemiştir. Dolayısıyla, dövmelerin bir tür ilkel
yazı oluşturdukları ve Ön-Türk damgalarından kaynaklandıkları
kanısındayım.
(Kaynak:
Native Americans, Trudy Grffin-Pierce, sayfa 111, Metro Books,
NY, ABD)
Dövmeler vücudun çeşitli
bölgelerinde bulunabildikleri gibi yüze ve alın bölgesine de
işlenmişlerdi. Yüz ve alın dövmeleri özellikle şaman
kadınların tercihi olmaktaydı. Alttaki resimde Grönland
adasının batı yakasına
(haritada
[3] ile gösterilmiş olan bölge)
yerleşmiş olan İnuik
(Eskimo) halkına ait bir mezardan çıkarılmış olan bir
kadın başı görülüyor. Bu kafatasının derisi soğuktan dolayı
kösele gibi sertleşip kurumuş ve deri altındaki dövmeler özel
ışık sistemi sayesinde görülür hale getirilmiştir.
(Kaynak:
National Geographic, Şubat 1985, cilt 167, sayı 2, sayfa 191)
Bu
İnuik kadının
alnındaki ve yanaklarındaki çizgilerin yaşarken yaptırmış
olduğu dövmeler oldukları saptanmıştır. Karbon-14 ile yapılmış
olan analizler bu kadının 500 yıl önce gömülmüş olduğunu ve
soğuk iklim sayesinde günümüze kadar saçı dahi bozulmadan
ulaşmış olduğunu belirlemiştir. Kadının bir şaman kişi olması
kuvvetle mümkündür. |