Meta Bilim

WWW.ASTROSET.COM

CERN'de büyük patlama

  Yüzyılın en büyük deneyi yapılıyor, bugüne kadar kurulan en büyük laboratuvarda, eksi 2271 derece sıcaklıkta gerçekleştirilmeye çalışılacak. Amaç, evrenin oluşumundaki sırları aydınlatmak, Big Bang’den hemen sonra ortaya çıkıp kaybolan "karanlık madde"yi tespit edebilmek.

  İsviçre-Fransa sınırındaki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’de evrenin yeniden oluşumunu canlandıracak deney, dünyanın en büyük parçacık çarpıştırıcısı "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı" (Large Hadron Collider-LHC) adlı aletin çalışmasıyla 10 Eylül Çarşamba günü başlıyor. Yerin 150 metre altında 27 kilometrelik tünelin içine kurulan LHC, evrenin oluşumu sırasında, birkaç saniye içinde kaybolan "kayıp madde"yi bulmayı amaçlıyor. Avrupalı bilim insanları dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısı sayesinde evrenin oluşumuna yol açan Büyük Patlama’yı (Big Bang) laboratuar ortamında yeniden yaratacak ve Big Bang sonucunda açığa çıktığı varsayılan "Tanrı’nın zerrecikleri" nin (Higgs Boson) sırrını aydınlatmaya çalışacak. Yani büyük patlamadan sonra ortaya çıkan bu canlı zerreciklerin, bir enerji alanı ile bütünleşerek madde evreninin yaradılışına neden olup olmadıkları araştırılacak.

  Çalışmaları 14 yıldır süren deney, bilim dünyasında büyük tartışmalar yaratıyor. ABD’li bilim insanlarının başını çektiği bir grup "Evrende kara delik oluşacak" korkusuyla deneye karşı çıkıyor. CERN’deki bilim insanları ise oldukça rahat. Deneyin korkulacak bir yanı olmadığını göstermek için dünyanın dört bir yanından gazetecileri deneyin başlangıcını izlemek için CERN’e davet ettiler. Önceki gün de internet sitesinde yayınladıkları raporla, deneye yönelik denemelerin hiçbir tehlike yaşanmayacağını gösterdiğini anlattılar.

  Protonlar çarpışacak
  Deneyi başlatmak, yani makineyi çalıştırmak kolay değil. 27 kilometrelik tünelde 15 metre uzunluğunda normal mıknatıstan 90 bin kat daha güçlü 1500’e yakın, yüksek güçte mıknatıs var. Bu mıknatıslar tünelde tutulan her maddenin atomundaki proton parçacıklarını elektromanyetik dalgalarla hızlandıracak. Bu parçacıkların ışık hızına yakın bir hızda birbirleri ile çarpışması için LHC’nin 8 parçası, eksi 271 dereceye kadar soğutulacak. Eksi 271 dereceye ulaşıldığında bir protona kütlesinin 7 bin katı enerji verilecek ve parçacıklar, saniyede 40 milyon kez çarpışacak. 5000 GeV’lik (giga elektron volt) iki protonun kafa kafaya gelme ihtimali çok düşük, ancak iki proton kafa kafaya çarpıştığı an ortaya çıkacak fotoğraf,
"kara madde"yi, bir başka deyişle kayıp maddeyi gösterecek.

  40 milyon fotoğraf
  CERN, deneyde kullanılmak üzere, yüksek hızlı ağ üzerinden birbirine bağlı küresel çapta binlerce bilgisayarın yer alacağı özel bir veri işleme şebeke sistemi geliştirdi. Bilim insanları buradaki araştırmalarda edinilen yeni verilerin her yıl 100 bin DVD dolduracak büyüklükte olacağını belirtiyorlar. CERN Bilişim Teknolojileri Departman Başkanı Wolfgang Von Reuden, deney için geliştirilen "Web Grid" sistemindeki 1 milyon işlemcinin ana bilgisayara bağlı çalıştığını belirtiyor. Çarpışmada saniyede 40 milyon fotoğraf çekilecek. Bu fotoğrafların 2 milyonu "data" olarak tutulacak. Yani saniyede 250 bin DVD’nin eşdeğeri kaydedilecek. Türkiye dahil dünyanın dört bir yanında kurulan 140 bilgisayar merkezi ve 14 büyük data merkezi, kaydetme işlemi yapılacak. Reuden, dataların tamamını CERN’de tutumayacakları için her 40 milyon fotoğraftan saniyede 200 karenin ATLAS’taki tetikçiler tarafından seçileceğini belirtiyor. Deneydeki dataların bir milyonu elde tutulacak.

  Zamanda Yolculuk Mümkün mü?
 
CERN’nin kontrol merkezinde yüzlerce bilim adamı çalışıyor. Merkez, büyük deney öncesi bilimsel spekülasyonların da hedefi oldu. "Deney sonucunda açığa çıkacak enerji evreni yutacak mı? Kara delikler Dünya’yı yutacak mı?.. Zamanda yolculuk mümkün mü?" gibi bilim dışı sorularla karşılaşan bilim adamları, deneyin son derece güvenli, zararsız ve çok önemli olduğunu söylediler. (Hürriyet-08.09.2008)


  Kara Maddenin İpuçları
 
Bu muazzam proje kapsamında gerçekleştirilecek deneyler esnasında minyatür kara deliklerin ortaya çıkması ve evrenin sürekli genişlemesine neden olan "kara enerji" ye dair yeni ipuçlarının elde edilmesi hedefleniyor. Cihaz çalıştırıldığı zaman, mıknatısla tünelde hızlandırılarak yaklaşık ışık hızına ulaşacak protonlar, karşı yönden gelen protonlarla çarpışacak. Bir saniyede 800 milyon çarpışmanın beklendiği deney esnasında her proton, saatte yaklaşık 200 km hız yapan 400 ton ağırlığında bir trenin çarpmasına eşit bir darbeye maruz kalacak. Çarpışma sonrasında ortaya çıktığı öne sürülen Tanrı’nın zerrecikleri tünelin içine yerleştirilen Atlas dedektörü tarafından tespit edilecek. Bu asrın en iddialı bilimsel projelerinden biri olan deneyle ilgili konuşan CERN’deki bilim adamları ekibinin başkanı Jos Engelen, "Tanrı’nın zerrecikleri" nin varlığının ispat edilmesinin, insanoğlunun "Tanrı’ya muhtemelen en çok yaklaştığı" an olacağını söylüyor.

  Tanrı Zerrecikleri nedir?
  Edinburgh Üniversitesi teorik fizikçilerinden Peter Higgs’in 60’lı yıllarda ortaya attığı Higgs Boson Tanrı’nın zerrecikleri (Higgs Boson), Büyük Patlama’dan sonra ortaya çıkan parçacıkların adı.
Peter Higgs’e göre evren, kendisinin Higgs Alanı adını verdiği bir enerji tarafından yaratıldı. Söz konusu  varoluş enerjisi, Büyük Patlama sonrası ortaya çıkan parçacıklarla etkileşime girerek
"Higgs Boson" adı verilen zerreciklerin meydana gelmesine neden oldu. Bu zerrecikler maddeye kütle kazandırdı. Higgs’in bu teorisi o dönemde "Physics Letters" gibi saygın fizik dergilerinden kabul görmedi. Ama her yeni görüş veya buluş uzun süre klasik metotları takip edenler tarafından reddedildiği için bilimsel araştırmalar asla durmadı.

  Kara Delikler-Paralel Evrenler
  Bilim kara delikler ve evrenin sürekli genişlemesine neden olan kara enerji hakkında henüz temel bilgilere ulaşamadı. Antik Yunan filozofları ve ezoterik kadim okullar  ise varoluşun özü kabul ettikleri ve ‘Hill’ adını verdikleri, ilksel bir enerjinin varlığından ve bu enerjinin ne olduğunu anladığımızda yaradılışın sırrını çözeceğimizden hep söz ettiler. Sürekli dönüşen kara enerjinin kara delikler yaratarak, paralel evrenlere geçiş kapısı olduğunu, enerjinin o çökme anında başka bir evrende yeni bir başlangıca neden olduğunu tek bir evren değil evrenler olduğunu iddia eden bilim adamları da var.

  Bilimle inancın aynı köprü üzerinde birleşmesine tanık olacağımız ilginç bir yüzyılda yaşıyoruz. Tüm karmaşalarına rağmen bilim, aydınlanma, yeni bakış, yeni görüş açısından iyi değerlendirilirse çok kıymetli bir çağda yaşamaktayız. Bu da çağımıza olumlu bir yaklaşımla bakmamızı sağlayacak çok önemli bilimsel araştırmalardan biri…
 
Evrenin sonsuzluğu, üç boyutluluğun ötesi ve kara delikler yüzyıllardır bilim adamlarının, ezoterik öğretilerle uğraşanların, felsefecilerin ve sanatçıların zihinlerini meşgul etmektedir. Tasarlanan kuramsal modeller kimi zaman çok basit, bazense insan beyninin sınırlarını zorlayacak nitelikte olmaktadır. Yapılacak en güzel şey, bilim desteğini ihmal etmemek, bilimden kopmamak olacaktır.

Konuyla ilgili diğer yazımız: Melekler ve Şeytanlar

 

© Astroset 2004-2010