Ezoterizm ve Gizemcilik

WWW.ASTROSET.COM

HERMETİK ÖĞRETİ’DE İNİSİYASYON - 3

Keops Piramidinde Hermes İnisiyasyonu

  Hermes’in müridlerince inşa edildiği bu denli açık olan Keops Piramidi’nin içinde varlığı saptanan bölmeler, Hermetik inisiyasyonun değişik aşamalarında kullanılan odalar ve salonlardı. Piramitlerde pekçok kişi inisiye edilmişti. Asıl adı Hossersif olan Musa Peygamber burada yaklaşık 20 yıl inisiyasyondan geçmiş ve sonunda başrahipliğe kadar da yükselmişti.

  Kadim Mısır kültüründe, Ramses’den önceki hanedan döneminde hükümdarlar Hermes rahibiydi. Bu hükümdar (ya da kral) rahipler, Hermes kültünün de doğal reisiydi. Ramses Hanedanı’yla birlikte, Hermes kültünün dışından  firavunlar başa geçmeye başlamıştır. Bununla birlikte, kültün dokunulmazlığı sürüp gitti ve firavun hanedanlıkları döneminde de değerinden bir şey yitirmedi.

  Yukarıda belirttiğimiz Musa Peygamber’den ve Fisagor’dan ayrı olarak; Orfe, Platon ve Oklitus gibi düşünürler de Hermes İnisiyasyonu’ndan geçmiş ve bu insanlık uluları kendi okullarında pekçok mürid yetiştirmiştir. Hermetizm, aslında bir din değil; doğanın ve varlığın sırlarını araştırma yoludur.

  Hermetizm; ölçülebileni ölçme, ölçülemeyeni ölçülebilir hale getirme ilkesinden yola çıkarak, varlığın gerçek doğasına nüfuz etme yollarını araştırmış ve bu yolda da epeyce başarılı olmuştur. Evreni bu şekilde tanıma yoluna da “geometri” denmiştir. Bu sözcük; “geo” ve “metron” olmak üzere iki kısımdan oluşur: Bunlardan “geo” dünya, “metron” ise ölçmek/ölçüm demektir. Ölçmek ve ölçümlemek; bir şeyin, bir başka şey karşısındaki durumunu tanımlamaktır. Fisagor ve Oklitus aritmetik ve geometri bilimlerinin sırlarına, çok uzun süre yaşadıkları ve piramit denen bu mabedlerde ermişlerdir.

Simyanın asıl amacı

  Dünya beşerinin tarih boyunca ilgisini çok çeken bilim dallarından biri de simyadır. Zamanla amacından saptırılıp, aç gözlü insanların ilgi alanında kalan simyanın da babası Hermes’tir. Simya biliminin ana amacı; elementte kusursuzluğu ve safiyeti yakalamaktı. Bilinen en saf ve “temiz” olabilecek element altındır. Her maddede belli bir  yüzde safiyetsizlik varken, altındaki saflık %99.99’dur. Simyanın amacı elementin niteliğini değiştirme yoluyla, maddenin niteliğini değiştirmek, yani maddeye egemen olmaktı. Maddeye egemen olmak, nefse hakimiyet ve kendini bilmek, tanımak demektir. Simyacı elementin niteliğini değiştirme yoluyla asıl kendini değiştirmeyi hedefler ve bedene ve maddeye hakimiyet sağlamanın, ruhsal yönlerini geliştirmenin yollarını arardı. Simya da maddeden altın elde etmek şeklinde yolundan saptırılmadan önce bir inisiyasyon yoluydu.

  Orta Çağdan itibaren Hermetik metinlerin kaynağıyla ilgili rivayetler olmuştur. Bunların Hermes Trimegistus adı verilen Mısır bilgelik tanrısı Thot tarafından beşeriyete iletildiği ve kuşaktan kuşağa aktarılarak, sonunda Helenistik Dönem’de Yunanca’ya çevrildiği ama orijinallerinin çok daha eski olduğu da araştırmacılar tarafından öne sürülmüştür. Tapınaklarda inisiye edilen çeşitli uluslardan gelen cesur ve varlık bilgisine susamış kişiler inisiyasyonlarının sonunda; ya bu inisyasyon merkezlerinde kaldılar, ya da vatanlarına dönüp, mürid yetiştirmişlerdir.

  Birçok filozofun memleketi olan Yunanistan’daki insanlar Hermetik bilgiler ile Fisagor zamanında karşılaşmıştır. Ünlü düşünür Fisagor dünya bilgisini elde etmek için çıktığı dünya turunda Mısır’a gelmiş ve Hermetik bilgilere inisiye olabilmek için yaklaşık 20 yılını Hermes mabedlerinde geçirmiştir. Platon da temel bilgilerini Fisagor’dan almıştır. Bu nedenle, Platon’un eserlerinin Hermetika’ya benzemesine şaşmamak gerek. Bu geleneğin Mezopotamya kolunu  ise, Zerdüşt tarafından yazıldığı farz edilen Kalde Kitapları oluşturmuştur. İbrahim Peygamber Kalde’lidir. Bu anlayış, İbraniler yoluyla, ama üzeri epeyce tozlanarak, Yahudi Mistisizmi olan Kabala ile günümüze kadar gelmiştir.

  İskenderyeli Kleman; Mısırlı rahiplerin, Hermes’in 42 kitabına da sahip olduklarını söyler. Bunlardan 36 tanesinde  tüm felsefeleri ve öğretileri mevcuttur. Geri kalan 6 kitabın da tıbbi konular içerdiği söylenmektedir. Tıp ile bağlantılı olarak, Mısır’da M.Ö.2000 yılında beyin ve  mikro-cerrahi ameliyatlarının yapıldığına dair kanıtlanabilir iddialar da bulunmaktadır. Bu kanıtlara dayanarak, Hermetik tıbbın; anatomi ve fizyolojide ne kadar ileri olduğunu söylemek zor olmasa gerek. Yunan Hermetik Edebiyatı’nda da Mısır inanışlarının ve ifade şekillerinin kullanıldığı gözden kaçmaz. Önce astroloji bilimiyle ilgili eserler vermekle  başlayan bu edebiyat daha sonra; simya, sihir ve bunun biraz saptırılmış hali olan büyü ve çok daha mistik felsefi yapıtların katılımıyla zenginleşmiştir.

<< Önceki Bölüm

Sonraki Bölüm >>

 

© Astroset 2004-2010