Kadim
Mısırda Tutmose IV tahta çıkar çıkmaz adını Akhenaton olarak
değiştirdi. Yönetimi MÖ.. 1379 ile 1362 yılları arasında
sadece 17
yıl sürmüştür. Fakat bu kısa süre içinde Mısır dininde büyük
reformlar yapmıştır.
Akhenaton-Evrensel
Yönetici Ata
Tahta çıkar çıkmaz çok tanrılı dini yasaklayıp tek tanrı
dinini
savundu ve güneş olarak görüntülenen tek tanrıya
“Aton” adını
verdi.
ATON sözünün Ön-Türk kökenli olduğunu ve Ata-On olup Evrensel
Ata
anlamını taşıdığını söyledim. Şu halde Akhenaton adındaki
sessiz
harflerden hareketle KHN-Aton olarak okuyabiliriz. Çünkü,
Ön-Türk
dilinde yazı damgalardan oluşmakta idi ve her damga tek hece
içeriyordu.
KHN sessiz harfleri KHAN şeklinde okunabileceğini bir önceki
yazımda
belirttim. Böylece, Akhenaton adı KHAN-ATA-ON adı /Evrensel
yönetici
ata/ şeklinde anlam kazanır. Dikkat ederseniz sessiz harflerin
yerini
değiştirmeden sadece aralara farklı sesli harfler ekleyerek
okudum. Bu okunuşun doğruluğu konusu halen tartışılabilir. Çünkü,
kadim Mısır
yazısında sesli harflerin yeri yoktu.
Akhenaton
ve Nefertiti
Resim de
görülen kabartma Akhenaton dönemine aittir ve önde
Akhenaton, arkada karısı kraliçe Nefertiti görülmektedir. Bu
ismin de
doğru okunduğu hakkında şüphelerim var. NFRTT pekala ANA-FROTUT
olabilir ki bu isimden Yunan tanrıçası Afrodit ismi türemiş
olabilir. /Frotut/ sözünü FRO-TUT olarak ayırırsak FRO =>
Firavun ve
TUT (koruyan, destekleyen) anlamları bulunduğundan ANA-FRO-TUT
=>
Firavunu destekleyen ana/eş, olarak açıklanabilir. Keza bir
diğer
firavun adı olan Tutankamun sözünün açılımı TUTAN-OK-ANA-ON
=> /Evrensel OK ananın koruduğu/ şeklinde olabilir.
Üstteki resim de ellerinde tuttukları kadehleri güneşe doğru
yükselten
Akhenaton ve eşi Nefertiti görülüyor. Güneşten inen ışınlar
ise
onları kutsarken sadece iki ışın, biri firavuna diğeri ise
eşine
birer Ankh (ON-OKH) indiriyor. Evrensel yönetici simgesi
yolluyor.
Ankh simgesi aynen bugün kullanılan madalya gibidir.
Kabartmadan
çıkan anlam şudur:
Yönetici kral ve eşi tek tanrı olan güneşe saygı işareti
olarak yemin
ederek kadeh kaldırıyorlar. TENGRİ ON ise onları kutsuyor ve
onlara
birer ON-OKH indiriyor. Böylece yönetici ve eşi tanrısal
özellikler
kazanarak Evrensel Yönetici sıfatı ile ödüllendirilmiş
oluyorlar.
Akhenaton yeni olan tek tanrı dinini geliştirmek için
Akhetaton,
şehrini kurdu.Bu şehir daha sonraları tümüyle yerle bir edilip
taşları dağıtılmıştır. Bugün sadece adı kalmış durumdadır.
Nedeni ise
o dönemde hala çok tanrılı din hüküm sürüyordu ve kadim
Ön-Türk
inancı olan “tek tanrılar tanrısı” ATON fikrini yaymak peşinde
idi.
Bu şehri kurduktan iki yıl sonra baş şehir olarak ilan etti ve
ailesi
ile birlikte oraya taşındı. Güneş dini tapınmaları
Akhetaton’da açık
havada ve güneş altında yapılmaya başlandı. Tanrı ATON veya
ATA-ON
öğretisinde bütün canlılara saygı ve doğa sevgisi öncelik
taşıdı.
Resimler ve kabartmalar daha yumuşak ve sevecen görüntüler
yansıtmaya başladılar. Fakat, Akhenaton’dan sonra gelen
firavunlar tekrar eski inanca, çok tanrılı dine geri döndüler.
Böylece tek tanrı inancı
kadim Mısır kültüründe sadece 17 yıl sürdü ve Akhetaton şehri
yerle
bir edildi.
Sudan
Çıkan Afrodit
Akhenatonun
eşi Nefertiti bir Nubia (Kuş) prensesi idi. Babasının adı
AY idi. Bu isim de bir Ön-Türk kök sözcüğü olup, o dönemde
bile
dünyanın uydusu olan ay anlamını taşıyordu. Nefertiti bir KUŞ
prensesi
olarak güneş kültünü ve Ön-Türk simgelerini zaten aileden
biliyordu
ve yeni ATON tanrının doğuşunda eşi ile aynı yetkileri
paylaşıyordu.
Bu bakımdan Tanrıça Afrodit olarak adının devam etmiş olması
doğaldır. Ayrıca, Afrodit sudan veya bir deniz kabuğundan
çıkan genç
bir kadın olarak resmedilir. Bunun nedeni de Mısır ile
Yunan ülkesi arasında Akdeniz'in bulunuşu ve Afroditin
deniz aşırı bir
seyahat yapıp gelmiş olduğudur. Ayrıca Afrodit adını Afro-diti
şeklinde ayırırsak Afrika kökenli bir tanrıça olduğu ortaya
çıkar.
Türk geleneğinde Tolu
Yönetici olabilmek için kadeh kaldırarak yemin etmenin bir
Türk
geleneği olduğunu biliyoruz. Resim de görülen Türk
heykellerinin
bel hizasında tuttukları kadehin adı /tolu/ dur. Bu da yemin
ediş
şekli olarak nesilden nesile aktarılmış, günümüzde bile
dostluk
ifadesi olarak kadeh kaldırmak geleneği sürmektedir. Tolu sözü
günümüz Türkçe'sinde /dolu/ şekline dönüşmüştür.
Resmin sol üst köşesinde bir Truva duvarındaki kabartma yüz
görülüyor. Bu yüzün tümüyle Hakkari'de yakın tarihte bulunmuş
kabartma
yüzlere ne derece benzediği açıktır. Bunun anlamı, Truva
kültürünün
de Ön-Türk kökenli oluşudur. Resmin alt kısmında tolu tutan
kişiler
kadın oldukları göğüslerinden belli oluyor. Demek ki anaerkil
Türk
toplumlarında yönetici kadınlar vardı ve onlar da tolu tutarak
yemin
ederlerdi.
|