Sadece Maya’lar değil, tüm
kuzey, orta ve güney Amerika kadim kültürlerin kökeni Asya
kıtasıdır. Bu yerleşim günümüzden yaklaşık 15,000 yıl önce
başlamış ve birçok dalgalar halinde zamanla sürmüştür. Amerika
yerli dilleri üzerine derin ve karşılaştırmalı araştırmalar
yapan iki dilci Joseph Greenberg ve Merritt Ruhlen adlı önemli
uzmanlardır. Onların ifadesine göre Amerika kıtasına en az üç
farklı ve büyük göç dalgası olmuştur.
(Bkz.
SCİENTİFİC AMERİCAN,Kasım 1992. sayfa60).
Bu dalgalardan en önemli olanı orta ve güney Amerika bölgelerine
yerleşmiş olan Maya, Aztek ve İnka kültürlerini getirmiş olan
dalgadır. Her üç kültürün ortak bir dile sahip oldukları fakat
zamanla bu dillerin değişik ağız ve lehçeler halinde
ayrıldığını biliyoruz. Ayrıca kuzey bölgede büyük bir dil
gurubu olan Atapaskan dil gurubuna ait pek çok kızılderili
dilinin varlığı bilinmektedir.
Tüm bu Asya kökenli diller Türkçe ile ilgilidirler. Hepsi de ortak bir
kök dilden türemiştir. Bu kök dile Ön-Türkçe de diyebiliriz.
Fakat Rus dilciler bu kök dile Nostratik demeyi uygun
bulmuşlardır. Nostratik hakkında pek çok yayın vardır. Fakat ne
yazık ki, bizim
yerli dilcilerimiz Ön-Türkçe üzerine asla eğilmemekte bu
konuda
araştırma yapmadıkları gibi, yapanları da küçümseyip alay
etmektedirler.
Türkçe ile ilgili dedim. Asla, bire bir eşit demek istemedim.
Bu
ilgiyi veya ilişkiyi bulup çıkarmak hem hoş bir uğraş olmakta,
hem de
dünya dilleri hakkında daha derin bir bilgi elde etmemizi
sağlamaktadır. Örneğin, “Maya” sözü Türkçe “kök, asıl cevher”
anlamına gelir. Bira mayası, ekmek mayası hepimizin bildiği
sözlerdir. Şu halde Maya kültürü Ön-Türkçe “Kök kültür”
anlamına
gelmektedir.
Keza,
“Aztek” adı da Az-tek şeklinde iki heceye ayrıldığında “Az
fakat tek olan” yani kendine has olan bir kültür anlamını
taşımaktadır. Az sözcüğü z-s dönüşümü göz önüne alındığında
ASYA
sözünde vardır. Asya sözü de “Az-öyü” demek olmaktadır. Öyü
sözü “yerleşim bölgesi” demek olup bugün kullandığımız “köy”
sözü “OK-öyü” (Ok’ların yerleşim bölgesi) olmaktadır.
OK adı Ön-Türklerin kendilerine ve kendi yöneticilerine
verdikleri bir
isimdi. Bu konu oldukça derin bir araştırma konusu olduğundan
daha
ileride söz edeceğim.
ATAPASKAN dil gurubunun adı da Ön-Türkçe olarak Ata-Başkan
şeklinden
başka bir şey olmadığı görüşündeyim. Dilciler bu tür
benzetmeleri
küçümserler ve hep “tesadüf” olarak göz ardı ederler. Oysa ki
tesadüfler pek çok olunca artık tesadüf olmaktan çıkarlar. Son
Maya
kralının adı da Ata-Hualpa idi. Hualpa sözü Hu-Alp (Yüce)
anlamını
taşır. Kuzey Amerika’da yaşayan ve halen varlığını sürdüren
bir diğer
gurubun adı ANASAZI’dır. Bu dil gurubunu da Ön-Türkçe Ana-Sözü
(anadil) şeklinde ayırdığımızda anlamı apaçık ortaya
çıkmaktadır.
Maya kültürünün kendi şehirlerine verdikleri isimlere bir
bakalım.
Bunlardan bazıları: Tikal, Palenque, Kopan, Kalakmul, Uaxactun
ve
Altun-Ha şehirleri veya daha doğrusu yerleşim merkezleridir.
Şimdi
sırasıyla bu yerleşim adlarını inceleyelim:
Tikal: “Tekil” yani kendine has olan, tekil olan demek
olmaktadır.
Çünkü “Tik” kök sözcüğü Ön-Türkçe olup “tek” demektir. Tek
sözünü
Kızılderili dillerde TİK olarak buluyoruz. Yunanca işaret
parmağına ‘Dahtilo’ denir ki bu da TİK =>TEK =>TAH =>DAH
dönüşümü ile
oluşmuştur. Daktilo dediğimiz alet “parmaklarla çalışan”
demektir.
Latince TE (sen) ‘ikinci tekil kişi’ demektir. Burada da
işaret parmağı ile gösterilen ikinci şahıs anlamı vardır.
Palenque: P sesinin aslı B sesidir. Yani Palenk şeklinde
okunan bu
şehir adı “Barık” sözünden dönüşmüştür. Ayrıca R ile L
dönüşümü de
çok yaygın olduğu bilinmektedir. Barık, ise “Barınak”, yani
“konumlu
yer” demek olmaktadır. Asya kıtasının Türkler tarafında ilk
kurulmuş yerleşim bölgesinin adı “Başbarık” , yani
“Baş-yerleşim
yeri” idi. Baş yerleşim ise bugünkü dilde “baş-şehir”
olmaktadır.
Zamanla Başbarık, “Beşbarık” ve “Beşbalık” olmuştur. Oysa ki
ne beş ile
ne de balık ile hiçbir ilgisi yoktur.
Kopan: Bu şehir adı da halen bugün bile kullandığımız “kopan”
(ayrılan, merkezden kopan) anlamını taşır. Anlaşılan bu şehir
asıl
Maya bölgesinden coğrafi olarak ayrı bulunduğu için Kopan
adını
almıştır.
Kalakmul: Bu adı da ikiye ayırıp Kalak-Mul şeklinde okumak
gerekir. “Kalak” sözü “kalalım” anlamını taşır. Nasıl ki
“alalım”
sözü “alak” idiyse, “kalalım” da “kalak” idi. “Mul” ise M nin
yine B
ile olan ilişkisinden ve L ile R dönüşümünden Mul sözü “BUR”
yani “burada kalalım” demek olduğunu sanıyorum. Ancak bu
yaklaşımın
doğruluğu araştırılmalıdır.
Uaxactun: Bu isim “uzaktın” ve daha doğru şekli de “uçaktın”
olsa
gerek. Çünkü X harfi genelde Ç sesi ile okunur. Uçaktın,
derken uçmak
kastedilmiyor. “Uçak” Uçta olan, uzakta olan kast ediliyor.
Altun-Ha: Bilindiği gibi altın sözü ile “Ha” (yüce, kutsal)
sözünün
birleşimi var bu isimde. Hakan, Hazret, Hakk sözlerinde hep bu
Ha
kökü bulunmaktadır. Ayrıca Maya dilinde Han "bir" demektir. |