Kadim Bilgelik

                   Maya-Mısır-Asya-Anadolu Ortak Kültürü  26

WWW.ASTROSET.COM

 

ISSIK KURGANI VE KUTSAL HAYVANLAR

Doç. Dr. Haluk BERKMEN

  Ön-Türklerin bazı hayvanları kutsal saydıklarından söz ettim. Hayal güçlerini kullanarak kutsal hayvanlardan bileşik hayvanlar (çeşitli hayvanların sentezi) oluşturdular. Bu düşünce onların çok tanrılı dinlerinden ortaya çıkmakta idi. Fakat, asıl tanrılar tanrısı Gök Tengri veya onun görüntüsü olan güneş merkezi bir yer tutmakta devam ediyordu. Güneşe doğru uçan kuşlar ve yüksek dağlara tırmanıp güneşe yaklaşan dağ keçileri bu sebepten kutsal sayılıyorlardı. Dağların bulunmadığı düzlük bölgelerde dağ keçisinin yerini boğa ve inek alıyordu.


 Altın elbiseli adam

  Resimde Alma Ata’nın yakınında olan ve kazı bilimcilerin Issık Kurganı olarak adlandırdıkları bu kurganda bulunmuş olan altın elbiseli adam görülüyor. Kurganın en üst tepesinde 60 metre çapında taş kaplı bir kapak, altında ise sırasıyla taş, kil ve çakıl tabakaları ortaya çıkmıştır. Daha dipte ve kurganın tam orta bölgesinde boş bir tahta oda bulunmuştur. Odanın boş olmasından bu odaya eskiden girilmiş olduğu tahmin edilmektedir. Kazı bilimciler bu boş odanın altında, daha derinde, ikinci bir tahta oda daha ortaya çıkardılar. Bu odadaki çeşitli organik eşyalar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda kurganın yaklaşık M.Ö. 5’inci yüzyıldan kalma olduğu belirlenmiştir. Odanın duvar kenarlarına içleri yiyecek dolu vazolar, altın süslü çanaklar ve ayrıca üzerlerinde 26 adet yazı işaretinin kazınmış olduğu iki adet gümüş kap yerleştirilmişti.

  Altın elbiseli adamın parmağında bulunan altın yüzük resimde görülüyor. Bu resimdeki insanın başı aynen kızılderili yöneticilerin başlarına taktıkları tüyleri andırıyor. Buradan kızılderili kültürünün Asya kökenli olduğunu bir kere daha saptamış oluyoruz. Fakat asıl anlatılmak istenen, yüzüğü taşıyan yöneticinin güneş (gök) tengri ile bütünleşmiş olduğudur. Tüyler güneşin ışınlarını simgeliyorlar. Yüzük içe doğru oyuktur. Yani kil üzerine bastırıldığında kabartma bir tüylü baş ortaya çıkmaktadır. Bu da gösteriyor ki Ön-Türkler imza yerine, daha o dönemlerde, mühür kullanıyorlardı. Kil üzerine kabartma tekniğini bulmuş olan Ön-Türkler bu tekniği taşlara da uygulamışlardır. Zaman içinde kabartma görüntüler 3-boyutlu heykellere dönüşmüştür.
  Altın plakalarla süslü olan ceketi ve ince uzun başlık üzerindeki simgeler, altın elbiseli adamın önemli bir yönetici olduğuna işaret ediyorlar. Başlığında ise iki adet bileşik hayvan figürü bulunuyor.


 Başlıktaki bileşik hayvan

  Resimde görülen bu figürde at, dağ keçisi ve kuş, estetik bir bütünlük içinde, bir araya getirilmiş. Daha önce de sözünü ettiğim gibi (Bkz. Ön-Türklerde Şamanlık adlı 14 Sayılı yazım) at Ön-Türkler için kutsal hayvanlar arasında en ön sırada yer tutmakta idi. Dağ keçisi ve kuş ile atın bir araya getirilmesi Ön-Türklerin şaman inancı ile de örtüşüyor. Aynı sentetik hayvan üretimini kadim Mısır kültüründe de görüyoruz.


Luxor tapınağı yolu

  Resimde Luxor tapınağına giden ana yola dizilmiş olan aslan bedenli ve koç başlı heykeller görülüyor. Her bir koç başlı hayvanın koruduğu küçük bir insan figürü var. Bu insanlar her dönemin firavununu simgeliyor.


Horus, Ptah ve Anubis

  Resimde hayvan başlı insan bedenli tanrılar görülüyor. Solda Horus, ortada Ptah ve sağda Anubis.
  Bu resimden anlaşılacağı gibi, önce sadece hayvanlar (Ön-Türk ve erken dönem Mezopotamya), daha sonra insan-hayvan bileşimleri (Sümer ve kadim Mısır) ve en son da sadece insan görüntülü tanrılar (Yunan ve Roma) kutsal olmuş. Aynı gelişim Maya ve İnka ile Astek kültürlerinde görülüyor.
  İtalya yarımadasına kuzeyden gelen Etrüskler de Ön-Türk kökenli bir halktı. Onların da erken dönem tanrıları bileşik hayvanlar olmuş, daha sonraları insan görüntülü tanrılar önem kazanmışlardır.


Etrüsk bileşik hayvanı

  Resimde Şimera adı ile bilinen bileşik bir hayvan görülüyor. Bu resimdeki bileşik hayvan tümüyle Ön-Türk ile kadim Mısır simgeleri içeriyor. Keçi bir Ön-Türk kutsal hayvanıdır. Yılan ve aslan ise kadim Mısır simgeleri.
 
Bu ilişkilere hala tesadüf olarak bakanlara birkaç Latince sözcük örneği sunayım. Bilindiği gibi Etrüskler Tur ve OK (Romalıların söyleyişiyle OSK) boylarından oluşmuş idiler. OSKlar sadece dil olarak yok edilmekle kalmamışlar bizzat öldürülüp mallarına el konmuştur. İşte kanıtları:

-Occisor    (OK katili) OK-CİZOR (sizor ‘kesen’ demek. Cisor İngilizce /makas/)
-Occidio    (Ok öldürmek, OK kesmek)
-Occidi      (Düşen, batan, yok olan OK)
-Occulco   (Ezilen OK, Üstüne basılan OK)
-Occulto    (Gizlice yapılan iş, örtülü iş)
-Occumbo (Yere ölü olarak düşen OK)
-Occupo   (Ele geçırilen, işgal edilen OK, Fransızca couper /kesmek/)

  İngilizce /Occult/ gizli yapılan sihir, büyü demektir. Halbuki Occult = OK-KÜLTÜ yani, OK dini veya kültürü demek oluyor. Görülüyor ki OK kamlarının gece ayinleri gizli ve anlaşılmaz büyü olarak değerlendirilmiştir. Etrüsklerin büyüye önem verdikleri söylenir. Bunu yanlış değerlendiren Romalılar bu halkı toptan yok etmeyi tercih etmişlerdir. Bu duruma şaşmamak gerekir aradan 1,000 küsur sene sonra Engizisyon mahkemeleri aynı vahşeti tekrarlamıştır.

 
<< önceki yazı

sonraki yazı >>

 

© Astroset 2004-2010