Tüm Akdeniz'e
çepeçevre yerleşmiş olan Tur ve OK boyları adlarını türlü
şekillerde bizlere miras bırakmışlardır. Ama, ne yazık ki bu
adları doğru çözümleyip gerçek tarihi ortaya koyacak ne
araştırıcı dilcimiz, ne tarihçimiz, ne de kazı bilimcimiz
(arkeologumuz) vardır. Örneklere devam edeyim:
OCEANOS:
Günümüz Türkçe'sinde dahi Okyanus olarak bilinen bu söz
OK-YANI sözlerinin bitişmesinden türemiştir. Atlantik
okyanusuna kadar yerleşmiş olan OK boyları büyük su
birikintisine /Okyanı/ demişler, zamanla Yunanca bu söz
OK-YAN-OS olmuştur. Zira Yunanca /ı/ (noktasız i)
bulunmadığından belirleme takısı –OS şekline dönüşmüştür.
OCCİDENT:
Latince ve ondan türeyen dillerde /batı/ anlamına gelen bu
sözcük /batan OK/ demektir. Batan güneşin batıdan battığına da
işarettir. Fakat asıl anlamı batan, veya yok edilen OK
kültürüne atıf bir sözcüktür.
(Bkz. Issık
Kurganı ve Kutsal Hayvanlar adlı 26 sayılı yazım)
MİNOS:
Kadim Minos uygarlığının adı olan MİN-OS sözü MEN–OSK , yani
/Ben-OK/ sözünden oluşuyor.
(Bkz. Sümer Dili adlı 16 sayılı
yazım) Bu sözün daha da
eski şekli MU kök sözcüğüdür. Kayıp MU medeniyetinin en
önemli kolu Girit adasındaki Minos kültürüdür.
CRETA:
Bugün Girit olarak bilinen adanın asıl adı CRT sessiz
harfleriyle yazılan ve KRT olarak okunan kök sözcük idi. Bu
adın anlam OKART = Oklaştır demekti. Zira –ART takısı
/oluştur/ anlamını taşır. Örnekler: Yoğurt, Kanırt,
Oturt...vs. Miken medeniyeti ise KRT kök sözcüğünü KReTa =>
Creta olarak okumuşlardır.
KNOSSOS:
Giritteki Minos kültürünün başşehri Knossos idi. Bu sözün aslı
OK-ON => KNOS bu sözden de belirtgeç takısı alarak KNOSSOS
olmuştur. OK-ON ise /Evrensel OK/ demektir. Ön-Türkçe ON kök
sözcüğü evren demek olduğunu söylemiştim.
(Bkz.Akhenaton-Khan-Aton adlı 18
sayılı yazım)
UGARİT: Doğu
Akdeniz kıyılarında, bugünkü Filistin bölgesinde, kadim Finike
kültürünün başşehri idi. Bugün ancak kalıntıları
bulunmaktadır. Ancak bu şehirde önemli bir yazı türü bulunmuş
ve bu yazının Finike abecesinin atası olduğu saptanmıştır. Bu
isim KRT sessiz harfleriyle yazılıyordu ve aslı OKART idi.
Yani, aynen Girit adında olduğu gibi K => G dönüşümü olmuş ve
OKART => UGART => UGARİT olmuştur.
TUAREG:
Bu kavim adı kuzey Afrikanın yerli halkı diye bilinir. Oysa ki
onlar da Asya kökenli olup oraya göç etmişlerdir. Bu isim
aslında TUR-ve-OK => TUREOK => TUAREG şeklinde dönüşmüştür. Bu
halkın bir de kendine has abecesi vardır. Yazının Orhon
abecesine büyük benzerlikler gösterdiği kesindir. Tuareg dili
ile Bask dili arasında büyük benzerlikler bulunmuştur.
ETRÜSK:
Bu söz hakkında daha önce bilgi verdim ve TUR-ve-OK olduğunu
söyledim.
(Bkz. Maya Dili-Ön Türkçe-Japonca adlı 5 sayılı
yazım) Ancak OSK diye bilinen OK kültürünün de kendine has
bir abecesi vardı.
OSK
yazısından bir örnek
Bu yazının bir örneğini
resimde görüyoruz. Yazıda göze çarpan özellik sözcüklerin iki
nokta üst-üste ile ayrılmaları. Bu özellik Orhon abecesinde de
bulunmaktadır. Daha ilginç yanı OSK heykeli veya daha doğru
ifadesi ile, OSK kabartması elinde bir tolu (su kabı) tutan
insan görüntüsüdür. Resimde bu kabartma görülüyor.
OSK kabartması
Tolu
geleneğinin Ön-Türk geleneği olduğundan söz ettim ve birçok
örnek resim gösterdim. Yandaki resimde Akhenaton-Khan-Aton
adlı 18 sayılı yazımda incelenmişti.
BARSELONA:
İspanyanın Akdeniz kıyısındaki bu şehrin adı BARSIN-ONA
sözlerinin bitişmesi sonucu ortaya çıkmıştır. SIN takısı
Ön-Türkçe olup SEL haline dönüşmüştür. Barsın = Varsın
(oluşsun) anlamını taşır. Barmak = Varmak (ulaşmak) olduğu
gibi. ON ise /evren/ demek olduğundan Barsın-Ona = Barselona
adı /Evrenin ucuna ulaşsın/ demek olup kendi göçlerine
kinayedir.
CATALUNYA:
Barselona şehrinin başşehir olduğu bölgenin adıdır. Bunun da
aslı OK-ATA-ON-ÖYÜ olup, konuşulan dil İspanyolcadan farklı
Katalan = OK-ATA-ON dilidir. Yani evrensel OK ataların dili
olmaktadır. ÖYÜ sözünün -YA takısına dönüştüğünü gördük.Şu
halde Catalunya /OK ataların bölgesi/ demek olmaktadır.
TARASCON:
Fransanın güneyindeki bu küçük kasaba 2,000 yıllık bir tarihe
sahiptir. Nakledilen inanca göre bu kasabada yaşayan TARASK
adlı bir korkunç canavar !!! varmış. Buraya gelen bir rahibe
bu canavarı uysallaştırmış. Öyle anlaşılıyor ki
Tarasak
adlı canavar TUR-OSK dan başkası değil ve kasaba ona ait
olduğundan adı da TUR-OSK-UN = TARASCON olmuş.
Günümüz Türkçe'sinde halen
yüksekte olan, fazla olan, arttıran, güçlü olan anlamlarını
içeren OK kök sözcüğü ile ilişkili birçok sözcük yaşamaya
devam etmektedirler. Bunlara birkaç örnek sunayım:
OĞLAN <= Oklan (yüksel ve
boy at, büyü), ÖĞLEN <= Yüksel (Güneşin en yüksek olduğu
zaman), OĞUZ <= OK-uz (Biz, yüksekte duranlar), ÖĞMEK =>
Övmek (yüceltmek, yükseltmek), ÖĞE (yaşlı, büyük kişi), ÖĞÜT =
Nasihat (büyük söz söylemek, vaaz vermek), ÖĞÜT = buğday
(buğdayı ezerek çoğalt, arttır), ÖK (orta yaşı bulmuş, büyümüş
at), ÖKİL (çok, fazla), ÖKSE (yığmak, biriktirmek), ÖKSÜZ
(büyük kimsesi, annesi olmayan), ÖKÜL (yığılmak, toplanmak,
artmak), ÖKÜN (para ve mal yığını).
|