Bir önceki 59 sayılı
yazımda insanlığın ilk dağılım dalgasından söz ettim. Afrika
kökenli insanlar Orta-Asya’ya ulaştıklarında o bölgeyi
kendilerine yerleşim bölgesi olarak seçmişlerdir. Orada dil,
din ve mimari kültürünü geliştirdikten sonra, iklim
şartlarının değişmesi sonucu, yeniden göçe zorlanmışlardır. Bu
büyük dağılımın izlerine çok az sayıda kalmış olan insan
guruplarında hâla rastlamak mümkündür.
Bu guruplardan bir tanesi kuzey Japonya adalarında yaşamlarını
sürdürmeye çalışan
Ainu
halkı, diğeri Avustralya’nın orta bölgelerinde az sayıda
kalmış olan
Aborijin
adıyla anılan yerli halk. Üstteki resimde bu iki halktan birer
örnek kişi görülüyor. Aralarındaki uzak mesafeye rağmen yüz
hatlarındaki benzerlik çarpıcıdır.
(Soldaki
resmin kaynağı:
AİNU Spirit of the North People, University of Washington
Press, 1999, ABD. Sağdaki resmin
kaynağı: National
Geographic, Şubat 1988, Cilt 173, sayı 2, sayfa 266)
Ainu halkı Asya’nın en doğu bölgelerine
ve adalarına yerleşmiş olan ilk toplumdur. Gelişmiş bir
dilleri ve dinleri olmasına rağmen yazı geliştirmemişlerdir.
Geleneklerini sözlü masallarla ve destanlarla nesilden nesile
aktarırlar. Bölgede yapılmış olan genetik çalışmalar bu halkın
Asya kökenli olduğunu göstermiştir.
(Kaynak:
New Scientist dergisi, 14 Şubat 2007)
Üstteki genetik
dağılım haritasında Orta Asya halkı ile tüm doğu ve güney-doğu
Asya halkının ortak bir genetik havuzdan türemiş olduğunu
görmekteyiz. Kuzey- doğu Asya halkı ile kuzey Amerika halkı
arasında da yakın genetik ilişkiler bulunmuştur. Bu sonuçlar
bir önceki yazımda belirttiğim dağılım modelini
desteklemektedirler. Ainu dilinin Asya kökenli bitişken bir
dil olduğu saptanmıştır. Ayrıca, Türkçe ile ilişkili
sözcüklere de rastlamak mümkündür. Ainu halkının yaygın
yerleşim bölgesini alttaki haritada görmekteyiz. Haritada Ainu
halkının Asya kıtasından Sahalin, Kuril ve Hokkaido adalarına
göç yolları gösterilmiştir. Taralı bölgede halen yaşayan
Ainu’lar vardır.
Bu bölgede bulunan coğrafi
isimler bugünkü Türkçe ile dahi anlaşılabilir ve
yorumlanabilir. İşte birkaç örnek:
Okhotsk denizi <=
Okh-OT denizi (Ateş
OK) -sk takısı Rusça’ya aittir.
Kuril takım adaları <=
Kuru-il (deniz
üzerinde kuru bölge)
Hokkaido adasının adını
Okh-aydo şeklinde
ayırırsak ilk sözcüğün OKH olduğunu ve OK halkına işaret
ettiğini görürüz. Keza, Sakhalin adı
Sakha-ilin şeklinde
iki sözcüğe ayrılırsa Saka
AS-OK
halkının
ili olmaktadır. Asya
kıtasının kuzey-doğu bölgesinde halen yaşayan Yakut halkı ile
Sakha halkının aynı olduğu görüşü vardır. Ya-kut adını Ay-kut
şeklinde okuyabiliriz. Zira, Ön-Türk /Ay/ damgası /Ya/ olarak
da okunabilir. Şu halde Ay
kök sözcüğünün Aynu
veya –Aydo şeklinde
bulunmasına şaşmamak gerekir.
Hokkaido adasındaki Ainu diline ait
coğrafi isimler Japonlar tarafından değiştirilmiştir. Eski
Ainu isimlerine örnek olarak:
Saru deresi (Asyada
Siri derya, sarı dere
bulunmaktadır). Kami
kawa (Kam deresi. Kawa Japonca dere demektir). Kami ise
Tanrı
demek olup eski şaman geleneği ile ilişkilidir.
Ura kawa (ur =
yerleşim yeri). Keza, Kamçatka adında da KAM kök sözcüğünü
bulmaktayız.
Ainu halkının yazısı
bulunmasa da OK
damgasını kendilerine göre çizip çeşitli yerlerde süs olarak
kullanmışlardır. Alttaki resimde solda Ainu damgaları ve sağda
Anadolu Afşar Yörüklerinin kilimlerde ve çoraplarda
kullandıkları damgalar görülüyor. Aradaki benzerlik tesadüf
olmadığı kanısındayım. Çünkü Anadolu’ya gelmiş olan Yörükler
Selçuk Türklerinden çok önceleri Toros dağlarının eteklerine
yarı-göçer olarak yerleşmişlerdir.
Aşağıda görülen Ainu
bayrağı oldukça yeni, 1973 tasarımıdır. Üstte görülen
motifleri içermesi, bu motiflerin Ainu halkı için hâla,
günümüzde bile kutsal anlamlar taşıdıklarının kanıtıdır.
|