“Bir
maddenin etkinliği” demek “onun hareket göstermesi ”
demektir. Maddeyi hareket ettiren etmen tesirdir. Başka türlü
bir söylemle tesir, maddede hareket şeklinde tezâhür eder.
Bu hareket, denge değişimleriyle olur. Şöyle ki, âlemde her
şey bir “birim dualite” dir; yani her şey iki zıt
kutuptan oluşmuştur. Bir birim düalitenin hareketlenmesi,
o birim düalitedeki dengenin değişmesi /
hareketlenmesi ile olasıdır. Dengenin bu anlamda bozulması
(ve “hareket” in ortaya çıkması, zıtlardan birinin tesir
yüklenmesiyle olur. İşte maddedeki (birim dualitedeki) bu zıt
unsurların mevcûdiyeti ve o unsurlar arasındaki değerlerin
farklanması, Önder Plan’ın bilgilerinde, “ düalite
ilkesi ve değer farklanması “ olarak ifadeye konmuştur(21).
Madde
bileşimlerinin bünyelerinde dengede bulunan zıt değerlerden
birinin, ötekine göre fazladan yük(tesir) alması; aralarındaki
dengenin bozulmasını beraberinde getirir ve ortaya çıkan
dengesizliğin denge durumuna gelebilmesi için, birinden ötekine
doğru değer akışları başlar ki, bu durum çeşitli
hareketliliğe neden olur. Demek ki bir birim dualitede dengeyi
bozacak kadar zıtlardan birine fazla değerin (tesirin) yüklenmesi,
onların arasındaki değer farklanmasını ve dolayısıyla
hareketi oluşturur(22).
|