Kimse bakmadığı zaman
atomun ne yaptığı sorusunu açıklamak ve kuantum ölçme
problemini çözmek için bilim dünyasında en azından
sekiz
farklı kuantum gerçekliği resmi öne sürülmüştür.
1-
Derin gerçeklik yoktur
2- Gerçek gözlemle yaratılır
3-
Bölünmemiş bütünlük 4-
Bir çok dünya yorumu
5- Kuantum
mantığı
6- Neo Realizm 7-
Bilinç gerçekliği yaratır
8- Çift katlı dünya
“Bir kuantum
sıçraması sırasında gerçekten ne olur?”
Bilim dünyasının araştırıp ortaya koyduğu bu sekiz gerçekliğe
kısaca bir göz atmak, kuantum fiziğini anlamak konusunda bize
bilimsel bir açı da sunacaktır. Kuantum gerçekliğini günlük
yaşama indirgeyebilmek için bilimin verilerini temel
kaynaklarımız kabul ederek yola koyulmamız, kuantum fiziğinin
felsefi yorumlarını yapmak açısından çok yararlı ve günümüz
anlayışına uygun olacaktır. Önce bilimsel veri sonra
bilim felsefesi ve ardından günlük yaşama indirgeme; diğer
disiplinlerle olan bağlantıları çözme ya da yapılandırma, bir
sıra takip ettiğinde kuantum gerçekliğini anlama
açısından araştırıcının da anlayışını kolaylaştır diye
düşündük.
3-BÖLÜNMEMİŞ BÜTÜNLÜK
Modası geçmiş
Newton fiziği dünyayı, yerçekimi, elektriksel ve manyetik
alanlar gibi
"yerel
güç alanları" vasıtasıyla etkileşimde bulunan izole edilmiş
partiküller koleksiyonu olarak tanımlamıştı. Yerel alan,
aracılığı etkileşim prensibine göre çalışır; bir gücün,
örneğin yerçekiminin bir kütleyi, ayı etkilemesi için, bu
gücün aradaki boşluğu ışık hızından daha yüksek olmayan bir
hızla boydan boya geçmesi gerekir. Eğer dünya aniden bir
göktaşı tarafından yok edilirse, ay dünyanın yokluğuna
yaklaşık 0.5 saniye sonra tepki verecektir. Bir yerel gücün
zıttı, dünyanın ayı aradaki bir alanla doğrudan, ani ve
aracısız olarak etkileyebileceği bir etkileşim olabilir.
Galileo'dan Gell-Mann'a kadar tüm fizikçiler bu türden yerel
olmayan etkileşimleri ters ve bilimsel açıdan tatsız olarak
görmüşlerdir. Isaac Newton sağduyulu
hiçbir filozofun birdirbir oyununa benzer bu tür güçlerin
doğada var olabileceğine inanmayacağını söylemişti. Ancak, kuantum olasılık
dalgasının ki Erwin Schrödinger'e göre kuantum dünyasının
klasik beklentilerden en fazla farklılaştığı yer; en çok göze
çarpan özelliklerinden biri de, iki kuantum sistemi
etkileşimde bulunduğu zaman olasılık dalgalarının birbirine
geçtiği, böylece atom A dalgalarının atom B dalgalarıyla
karışarak atom A' daki bir eylemin atom B' de ani ve aracısız
bir değişikliğe neden olduğudur, dünyada değilse bile, en
azından matematikte böyle olduğu kabul edilir ama daha sonra
başka bilim adamları kuantum gerçekliğinin meta yorumlarında
bunun da mümkün olabileceğini ileri süreceklerdir. Bu türden ani ve bölgesel
olmayan etkileşimin klasik fizikte daha önce örneği
görülmemiştir (klasik fizikte tüm etkileşimler doğrudan temas
veya bölgesel alanlar aracılığıyla ortaya çıkar), fakat bazı
voodoo büyücülerinin "bulaşıcı büyü" inancına çok benzer; bu
inanç, saçınız veya kesilmiş tırnağınız gibi bir zamanlar
parçanız olan bir şeyin, bu parçadaki bir eylemin bütünü
anında etkileyecek şekilde doğrudan temasta kalması
kavramıdır. İrlandalı fizikçi John Stewart Bell'in yakın
zamandaki keşfi kuantum birleşme sürecine yeni bir ışık
tutmuştur. Bell'in teoremi ve bunun John Clauser (California
Üniversitesi) ve Alan Aspect (Paris Üniversitesi) tarafından
deneysel olarak doğrulanması bölgesel olmayan voodoo benzeri
bu bağlantıların sadece matematikte var olmadığını, gerçek
dünyadaki gerçek etkilerde de var olması gerektiğini
kanıtlamaktadır.
John Stewart Bell'in, iki
atom bir kez etkileşimde bulunduktan sonra gerçekten bağlı
kaldıklarını, öz varlıklarının belirgin olarak mahrem bir
kuantum tavrında birbirine dolaştığını keşfetmesi; kuantum
dünyası hakkında düşünülecek en iyi yolun, etkileşimde bulunan
ayrı parçalardan oluştuğunu tasavvur etmek değil, aksine
"etkileşimde bulunan parçalar" resminin basit bir ortalama
olarak ortaya çıktığı bir tür bölünmemiş bütünün resmi
olduğunu düşünmek gerektiğini öne sürmektedir. Kuantum
dünyasının özünün bölünmemiş bir bütün olduğu fikri, fizikçi
David Bohm tarafından ortaya atılmış ve Bell'in keşfinden bir
süre önce de diğer fizikçiler kuantum bütünlüğü konusunda daha
sağlam temeller üzerine bazı spekülasyonlar yapmışlardır. |