Kimse bakmadığı zaman
atomun ne yaptığı sorusunu açıklamak ve kuantum ölçme
problemini çözmek için bilim dünyasında en azından
sekiz
farklı kuantum gerçekliği resmi öne sürülmüştür.
1-
Derin gerçeklik yoktur
2- Gerçek gözlemle yaratılır
3-
Bölünmemiş bütünlük 4-
Bir çok dünya yorumu
5- Kuantum
mantığı
6- Neo Realizm 7-
Bilinç gerçekliği yaratır
8- Çift katlı dünya
“Bir kuantum
sıçraması sırasında gerçekten ne olur?”
Bilim dünyasının araştırıp ortaya koyduğu bu sekiz gerçekliğe
kısaca bir göz atmak, kuantum fiziğini anlamak konusunda bize
bilimsel bir açı da sunacaktır. Kuantum gerçekliğini günlük
yaşama indirgeyebilmek için bilimin verilerini temel
kaynaklarımız kabul ederek yola koyulmamız, kuantum fiziğinin
felsefi yorumlarını yapmak açısından çok yararlı ve günümüz
anlayışına uygun olacaktır. Önce bilimsel veri sonra
bilim felsefesi ve ardından günlük yaşama indirgeme; diğer
disiplinlerle olan bağlantıları çözme ya da yapılandırma, bir
sıra takip ettiğinde kuantum gerçekliğini anlama
açısından araştırıcının da anlayışını kolaylaştır diye
düşündük.
4- BİRÇOK
DÜNYA YORUMU
Princeton'dan mezun olan Hugh Everett
tüm evreni açıklamak için kuantum teorisini kullanmak
istiyordu. Fakat geleneksel kuantum teorisi dünyayı
"olduğu gibi değil"
gözlemciye göründüğü gibi, her şeyi bilen, her yerde ve her
zaman olan, maddesel dünyanın dışında bulunan (günümüzün
modern bilim adamları arasında modası geçmiş bir önerme)
"son durak gözlemcisi"
ne göründüğü gibi açıklamaktadır. Bu kuantum teorisinin
evrenin kentlisini açıklamak için kullanılması mümkün
değildir. Everett bunun yerine matematiği değiştirmeden,
kuantum formülasyonunda gözlemcinin rolünü azaltan ve bizim
evren sözcüğünün ne anlama gelebileceği konusundaki görüşümüzü
yoğun bir şekilde genişleten radikal bir yorum öne sürdü. 1982 yılında zamansız ölümüne kadar
Pentagon'da stratejik planlamada çalışan Everett, gözlenmeyen
atomun kuantum muhtemel pozisyonlarının sadece olasılık değil,
gerçek olduğuna karar verdi. Atom gerçekten aynı anda birçok
yerde bulunabiliyordu, ama bu atomik pozisyonların her biri
farklı bir evrende yerleşmişti. Everett'in yorumuna
göre,olması muhtemel olan her şey büyük Everett kainatının alt
evrenlerinden birinde oluyordu. Everett kainatını yer-zamanda
spagetti çubuklarından oluşmuş, her çubuğun
"tüm evren"
diyebileceğimiz şeyde farklı muhtemel bir tarihinin olduğunu,
fakat aslında büyük bir koleksiyon içinde sadece bir alt evren
olarak bulunduğunu gözümüzün önüne getirebiliriz. İnsan
gözlemciler bu alt evrenlerin birçoğunda bulunurlar, fakat
komşularının varlığının farkında değildirler. Everett'in
modelinde kuantum teorisi bir olayın gerçekleşme olasılığını
temsil etmez. Bütün olaylar bu dünyada gerçekleşir; hiçbiri
dışarıda kalmaz. Aslında kuantum teorisi gözlemcinin kendisini
evren B' den çok evren A' da bulması olasılığını temsil eder.
Everett'in yorumu dünyanın gerçekten
nasıl çalıştığı hakkında gerçek bir resim verirse, o zaman bir
kez daha dünyayı
"olduğu gibi
algılamakta" sıradan insan
bilincinin en yetersiz araç olduğunu öğrenmiş olacağız. Einstein'in özel görecelik teorisi dünyayı tüm olayların,
geçmişin, şimdinin ve geleceğin sonsuza kadar birlikte
varolduğu değişimsiz bütün bir yer-zaman olarak açıklıyor; bu
açıklama insanların her gün dünyayı sürekli olarak değişen
şimdiki an olarak deneyimlemesiyle uygunluk sağlamıyor. Everett ve Einstein'ın fizik temelli dünya görüşleri bizim
günlük deneyimimizle ters düşüyor: her ikisi de gerçek
dünyanın bizim duyularımıza görünenden çok daha büyük olduğunu
söylüyorlar. Bütün kuantum
gerçeklikleri içinde hiçbiri Everett'in sizin evreninizle
birlikte sayısız evrenin var olduğu tartışmasından daha dikkat
çekici değildir. Ancak, gerçeği tek olarak ele alması
nedeniyle ( bu modelde olasılıktan gerçekliğe gizemli
gözlemciler tarafından yaratılan geçişler yoktur) Everett'in
abartılı vizyonu bazı kuantum düşünürler arasında gittikçe
popülerlik kazandı. Bilim kurgu yazarları iyi bir hikaye
yaratmak amacıyla paralel evrenleri icat ettiler. |